28 Şubat 2025 19:13
/
Güncelleme: 19:28

Marmara'yı küstürdük, sırada Ege var!

Muğla Milas Güllük Körfezi'nde, mevcut altı limana ek olarak yıllık 3,5 milyon ton kapasiteli bir maden limanı için deniz kazılmaya başlandı. Uzmanlar, bu projeye karşı acil önlem alınmalı diyor.

Marmara'yı küstürdük, sırada Ege var!

Fotoğraf: DHA

Yusuf Yavuz
yusuf_yavuz2004@yahoo.com


Muğla Milas Güllük Körfezi'nde, mevcut altı limana ek olarak yıllık 3,5 milyon ton kapasiteli yeni bir maden limanı için deniz tabanı kazılmaya başlandı. Uzmanlar, bu yarı kapalı körfezde oluşacak kirliliğin uzun vadede tüm bölgeyi etkileyeceğini vurgulayarak, "Turizm, balıkçılık ve balık yetiştiriciliği sektörlerinin üzerine adeta dinamit atılmaktadır" uyarısında bulundu.

Yaşar Kemal’in Deniz Küstü romanını hatırlatan uzmanlar, Marmara'nın nasıl müsilajla boğulduğunu ve benzer bir sürecin Ege kıyılarında da yaşandığını belirtiyor. Güllük Körfezi, deniz, sulak alan, nehir ve karasal ekosistemlerin bir arada olduğu özel bir bölge olarak öne çıkıyor. "Marmara’yı önce küstürdük, sonra müsilaj kusan bir denize dönüştürdük. Şimdi Ege sahilleri de giderek kaçılacak yerler haline geliyor" denildi.

5 bin yıllık kültürel ve ekolojik miras tehlikede

Bölgenin tarihi mirası, denizlerin akciğeri olan deniz çayırları ve nesli tükenme tehlikesi altındaki türler için önemine vurgu yapan uzmanlar, "İasos antik kenti ve koyları, Güllük Körfezi’nin tarihiyle ilgili izler barındırıyor. Deniz çayırları biyolojik çeşitlilik için hayati önemde ve şu an yok olma tehdidiyle karşı karşıya" dedi.

"İklim yasası yaşamı değil, karbon pazarını koruyor"

Uzmanlar, Türkiye’nin gündeminde olan İklim Yasası’nın doğanın korunması yerine karbon pazarını düzenlemeye odaklandığını eleştirerek, "Yaylalar, ormanlar, dereler ve kıyılar gibi Anadolu’nun direnmeye çalışan coğrafyasının sesi bu yasada yok" dedi.

ÇED raporlarında, bölgedeki kirliliğin zaten var olduğu savunularak yeni limanın yaratacağı ekolojik tahribatın göz ardı edildiği belirtiliyor. Uzmanlar, "Mevcut durumu 'zaten kötü' diyerek daha da kötüleştirmek, bölgenin tek bir sektörün kullanımına terk edilmesine yol açacaktır" değerlendirmesinde bulundu.

Deniz çayırlarının yok olduğu bölgelerde ekosistemin kendini yenileyemediğini belirten uzmanlar, "Deniz çayırları ekosistemlerin en son ve en kararlı formudur. Liman inşaatı sonrası bölgede tekrar görülmelerini beklemek akıl dışıdır" dedi.

Tahmin değil, bilimsel deneyler gerekiyor

Uzmanlar, çevresel etkilerin yalnızca tahminlerle değil, uzun vadeli bilimsel deneylerle değerlendirilmesi gerektiğini belirtti. "Akdeniz’de yapılan çalışmalarda, insan etkisiyle bozulan ekosistemlerde yabancı istilacı türlerin arttığı gözlemlendi. Bu durum, doğal türleri tamamen yok edebilir" uyarısında bulundular.

Güllük Körfezi’nde deniz tabanı kazılarak doğal yapının bozulması, bölgedeki turizm ve ekosistem için geri dönüşü olmayan zararlara yol açabilir. Uzmanlar, bu projeye karşı acil önlem alınması gerektiğini vurguluyor.

Evrensel'i Takip Et